Barışa Şans Verin-Oyun-Koro

Barışa Şans Verin -2002
Sahne boş… Seyirci ekranı da tam olarak göremiyor… Genç Çarşı üniforması ve çantasıyla girer… Etrafa bakınır… Yerde bir klaket bulur… Bir süre inceler… Sonra da elleriyle kadr işareti yapar… Sonra da ekranı düzelterek arkada kaybolur…
Oyuncu’nun film setlerindeki görüntüleri… Çeşitli oyunlarda çekildiği anlaşılan fotoğrafları ve sairden oluşan görüntüler eşliğinde "İlk Lanet" klibi ve jenerik…İLK LANETKOROTanrı yeryüzünü yarattı öncelikleHazırladı altı günde sevgisiyle özeniyleİnsan denen güveyeHakimi olsun dünyanın diyeKendi suretinden yarattı ilk insanıAdem AdemBir kaburga kemiğinden yaşam buldu ilk kadınHavva HavvaVe insan da yaratır oldu insanı ne demektir aşk öğreninceHabil Kabil Habil KabilGünün birinde suladı toprağı ilk kardeş kanıKabil öldürdü kardeşiniKardeş kanı tanrı lanetiLanet lanet lanet lanetKan dökenler lanetliodir o gün bugünÖldürenler lanetlidir lanetlidir öldüren…
Klibin sonunda alkış sesleri…
BİR SES Savaş Bakanlığı Seferberlik dairesi emriyle birliğine katılmak üzere Cumartesi günü 13.45′de kalkacak Kuzey treninde hazır bulunmak gerekmektedir… Gereğini rica ederim…
Perdenin bir tarafında Genç bir yandan giyinmekte bir yandan da şarkısını söylemektedir. Biraz gerisinde Genç Kız durmaktadır…
SAVAŞA ÇAĞRIGENÇMutlu bir haber, istediğim olduMutlu ve güzel bir haberdir savaşa çağrıSevinçle gider cephelere gençlerVe en önemli kural cephede savaşmak yiğitçeSürdürmek savaşı sonuna kadarKüçücük tarlada ekinleri ekenlerHırsla kıyarlar hırsla kıyarlarDüşmana evlere canlaraHırsla sürecek bu savaşÖlenler gömülsün, kalanlar savaşsınHırsla sürecek, Hırsla sürecek bu savaş
Şarkının sonunda sahnenin diğer tarafı aydınlanır. Oyuncu elinde mektup bornozuyla oturmaktadır… Biraz gerisinde Aktris durmaktadır…
GÖSTERİ İŞİOYUNCURenkli bir dünya aldatmacası sahneRenkli ve yalan bir dünyadır gösteri işiKendince kuralları olan tatlı rûyaVe en önemli kuralıdır işin perde açmakVe sürdürmek gösteriyi sonuna kadarKüçücük sahnede dünya kuranlarNasıl kıyarlar sokaklara evlere canlaraNasıl susulur tüm dünya sahneykenSavaşlar sanhede kalsın şiirlerleÖlenler dirilsin perde indiğindeNasıl sürecek gösteri cephelerde
AKTÖR Korkuyorum, biliyor musun…
AKTRİS Ben de…ÖLDÜRME KORKUSUOYUNCUNice savaşlar gördüm sahnedeNice yengi nice yenilgi nice barışSonuçta bir avuç alkışYa şimdi öyle miOyun gerçek olduYüreğim ilk kez korku doluKorkuyorum savaştanKorkutuyor öldürmekİstemem bir mermiyle yitsin yüreğim
AKTRİSKorkmak boşuna sevgilimKorkmak ölüm demek sevgilimYitirme umudunusonuçta bir küçük oyundüşün gerçek olmuş oyundüşün ilk kez sahneye çıkmışsınölürüm bir mermiyle yiterse yüreğinistemem yüreğinle yitsin yüreğim…
Tren Efektleri…Oyuncu çıkar… Ardından Aktris çıkarken Metres girer… Bir an bakışırlar… Kadınsı bir tepkiyle Aktris Metres’i iter ve çıkar… Metres sahnede yalnızdır. Metres Film Perdesi’ni sahneye hakim kılacak şekilde çevirerek yavaş adımlarla çıkar…
GP Genç ve Oyuncu trende gitmiktedir…YP Oyuncu’yu görürüz… Eliyle Kadr yapar ve Komutanlar şarkısı başlar… Bütün Komutanlar başka başka görüntülerle Oyuncunun kendidir…KOMUTANLAR KORUSUMaviden kızıla dönecek gökyüzü gün batımıylaVe bizim bizim olacak zaferBizim bizim zaferBizim bizim zafer
KOMUTAN Şu anda benim olduğum yerde olmalıydınız. O zaman görebilirdiniz sahip olduğunuz gücü gözlerinizle… Nice destanlar yazılacak yine yiğitlerin kanıyla… Nice ezgiler mırıldanacak savaş düşüyle çarpan yürekleriniz… Kitaplara sığmaz yiğitliklerinizle alacaksınız hakkınız olan yeri tarihte… Ozanlarımız methiyeler düzecek adınıza düşman kanıyla sulandıkça toprak ve kazandıkça zaferleri ordumuz… Barış için öldü diyecek barışı görenler sizin için… Mutlu bir ölüm bekliyor sizi yiğitlerim… Mutlu bir ölüm… Maviden kızıla dönecek gökyüzü günbatımıyla… Ve günbatımıyla bizim olacak zafer… Zafer… Zafer… Zafer…
KOMUTANLAR KORUSUMaviden kızıla dönecek gökyüzü gün batımıylaVe bizim bizim olacak zaferBizim bizim zaferBizim bizim zafer
Şarkının onuna doğru üç kadın sahne üzerinde belirir… Ekranda muhtelen bir gün doğumu…
AKTRİSNerdeyse doğacak güneşGökyüzü kızıldan maviye dönüyor…Gökyüzü maviye dönerkenSavaş barışa bıraksa yerini
KIZ Dön sevgilim, dön de nasıl dönersen dön… Kapa gözlerimi… Sor ben kimim diye… Sensin, biliyorum… Dön artık… Gökyüzü kızıldan maviye dönerken… Bir düş gibi… Dön artık…
AKTRİSNerdeyse doğacak güneş…
Kızlar çıkarken Oyuncu ve Genç cephe kostümleriyle girerler… Uykucu bir köşede kıvrılmış uyumakta…
UYKUCU (Öksürür. Genç ve Oyuncu korkuyla yere yatarlar.)
OYUNCU (Sürünerek uykucu’nun yanına gider…)
GENÇ Ha?
OYUNCU Yok bir şey yok… Bizden, uyuyor…
GENÇ (Uykucunun yanına gider, dürter…) Şişt…
UYKUCU Iııhh..
OYUNCU Bırak… Bırak canım, uyusun…
GENÇ Nöbet saatinde uyunur mu hiç?
OYUNCU Uyunması gereken bir saatte nöbet oluyor ya… Hem ne önemi var ki, nasılsa biz buradayız… (Genç çevreyi kolaçan ederken Oyuncu cebinden bir sigara çıkarır.) İster misin?
GENÇ İstemem…
OYUNCU Sen bilirsin… (Çantasından battaniye çıkarır. Genç battaniyeyi siper eder, sigarayı yakarlar…)
UYKUCU (Horlar)
OYUNCU Amma horladın ha… (Gider, uykucunun üstünü örter.)
UYKUCU Sağol…
OYUNCU Bir şey değil.
GENÇ Oh, Oh, ne yalan söyleyeyim, şimdi onun yerinde olmayı isterdim. Uykusuzluğa bir türlü alışamadım gitti…
OYUNCU Sen de uyu, ne duruyorsun…
GENÇ Delirdin mi sen, nöbet saatinde uyunur mu hiç…
UYKUCU Ohş, canım…
OYUNCU Fantezi bile kuruyor baksana… İronik bir şey…
GENÇ Ha?
OYUNCU İronik… eee… Alaycı… Hadi, hadi, sen de kestir biraz… Biri gelirse ben ikinizi de uyandırırım… Nasılsa ben uyumayacağım.. Uykusuzluğa alışkınımdır… Bizimki meslek hastalığı. Çocuk oyunu, matine, suare, çocuk oyunu matine suare, çekimler, dublaj, prova, çekimler, dublaj prova…
GENÇ Önemli olan birinin beni uyurken görmesi değil, insanın kendi kendini kontrol etmesi…
OYUNCU Hiç değilse biraz uzan da şu gökyüzündeki yıldızları seyret…
GENÇ Şimdi yıldızları seyretmenin zamanı mı…
OYUNCU Saat kaç?GENÇ İki buçuk…
OYUNCU Tam zamanı… (Güler.)
GENÇ Peki, şu yıldızın adını biliyor musun?
OYUNCU Hangisi?
GENÇ Şu, en parlak olan…
OYUNCU Hayır…
GENÇ (Ağzıyla ateş etme sesi çıkarır.) Mars! Mars!
OYUNCU Mars?
GENÇ Yaa, öyle sadece seyretmekle olmaz… Gökbilim…
OYUNCU Ha?
GENÇ Astroloji.
OYUNCU Mitoloji… Savaş Tanrısı… Mars… Savaş Tanrısı… (Cebinden bir defter çıkarır, yazmaya koyulur.) "Mars’a Dair Opera" (Islıkla bir ezgi çalar. Sonra eliyle kadraj yapar…) Jenerik müziği…
MARS’A DAİR OPERA
Ekranda mitolojik kızlar belirir… Hepsi de Metres’tir… En son olarak Metres de girer…
MİTOLOJİK KIZLARHera görkemli son eşi oldu Zeus’unsevişti tanrıların ve insanların kralıylasavaş Tanrısı Mars’ı doğurdu Hera
OYUNCU Derken tarihçi ozan Hesiodos elinde liriyle belirir… Datdaradat daradarat dat dat! (Uykucu sanki büyülenmişcesine kalkar, artık Hesiodos’tur.)
HESİODOS Yiğit Diomedes atıldı tunç kargısıyla… Athena tuttu, yöneltti kargıyı Mars’ın tam göbeğinin altına… Vurdu onu… Yaraladı karnından…
OYUNCU Datdaradat daradarat dat dat…
HESİODOS Kavgaya tutuşmuş dokuz onbin kişi nasıl bağırırsa savaşta, Mars da aynen öyle bağırdı…
OYUNCU Ve Mars dokuz onbin kişilik sesiyle bağırarak girer… (Genç sanki büyülenmişcesine kalkar, artık Mars’tır.)
MARS Baba! Baba! Yüce Zeus… Baba! Yüce Zeus! Baba! Diomedes’le Athena vurdular beni karnımdan… Az daha ölüyordum baba! Göster onlara günlerini! Göster gücünü! Göster onlara yüceliğini Yüce Zeus! Baba!
ZEUSböyle bağrışıp durma dizimin dibindeolimpos’da oturan Tanrılar arasındaen iğrendiğim Tanrı sensin!hırgür kavga dalaş işin gücünele avuca sığmaz oldu huysuzluğunolimpos’da oturan Tanrılar arasındaen iğrendiğim Tanrı sensin
HERAZeus! Sevgilim yüce Tanrı Zeus!
ZEUSNe var!
HERAKaç bin kere söyledim sanaSıkma şu çocuğu bu kadarGençtir elbet kaynar kanıYardım et ona sen de birazAfediver bir hata yapıncaUnutma ki o da Tanrı ne de olsa
MİTOLOJİK KIZLARne de olsa
MİTOLOJİK FİGÜRANLARne de olsa
ZEUSLanet olsun senle yattığım Gargaros Dağı’naYazıklar olsun sana aşık zavallı banaLanet olsun senden doğanaSana gelince sersem Savaş TanrısıSenin Olimpos’a saygın yok bir kereBiliyorum anandan gelme huysuzluğun sanaAma unutmayın kiOlimpos’da patron benim hâlâDinletirim sözümüOna da sana daOlsa da zorla
Şarkının sonunda Herkes şarkı öncesi durumuna gelir…
OYUNCU (Az önceki sahnenin etkisi altında bağırıp durmaktadır…) Aaaaa….
GENÇ Hey, Dur! Dur! İyi misin!
OYUNCU Hiç bu kadar iyi olmamıştım!GENÇ Ne yapıyorsun öyle elini kolunu tuhaf tuhaf sallaya sallaya…
OYUNCU Müzikalimi düşünüyordum…
GENÇ Müzikal mi?
OYUNCU Çekmeyi planladığım müzikal filmin şarkılarından birinin üzerinde çalışıyordum. Tabii sen omzuma dokunana kadar…
GENÇ Pardon… Kimseyi öyle elini kolunu sallayarak müzikal yazarken görmemiştim…
OYUNCU Daha önce birini müzikal yazarken gördün mü?
GENÇ Yoo…
OYUNCU Eee?
GENÇ Hadi hadi, bak saat iki otuziki, yıldızlara bakma zamanı geçti…
OYUNCU Tamam, tamam… (melodiyle) Oooyeee…
GENÇ (Deli midir nedir jesti)
OYUNCU Savaşmaya geldin ha…
GENÇ Evet… Gönüllü yazılalı bir yıl olmuştu, çağırmayacaklar diye ödüm kopuyordu…
OYUNCU Gönüllü mü?
GENÇ Elbette… Arkadaşlarım cephede yiğitçe savaşırken ben tarlada çapa mı çapalayacaktım… Düşünsene, ülkenin sana ihtiyacı var ve sen tarlada pineklemekten başka bir işe yaramıyorsun… Neyse, Tanrıya şükür korktuğum başıma gelmedi…
OYUNCU (Genç konuşurken önce bir kadr alır, ardından da ağız armonikasını çıkarıp müziği başlatır. Ekranda oyundaki herkesin sahte gülücükler, hatta maskelerle göründüğü bir kokteyl parti vardır. Şarkı sırasında insanlar normal olarak da sahneyi doldurur.)
SÜSLÜ BİR ÖLÜM
OYUNCUSüslü bir ölümdür savaşÖlünür ölüm korkusuylaÖlünür inançlar uğrunaBilinmez hiç inanılanÇelikleşmiştir yüreklerÇiçek tutan elde silahSevişen bedenler yiterÇeleğin şavkında süngüBir küçük mermi ileGeliverir birden ölümSavaşmak öldürmek demekYa ölüp gitmek gerekirYa da öldürüp lanetlenmek
Şarkının sonunda filmin desteğiyle yetenek gösterisi.
OYUNCU Nasıl oldu?
GENÇ Çok Güzel oldu…
OYUNCU Bok güzel oldu…
GENÇ Neden? Halk bayılır buna!
OYUNCU Bunu sen gel de oyuncu takımıyla eleştirmenlere anlat…
GENÇ Niye?
OYUNCU Onlar bir bok beğenmez de ondan…
GENÇ Boş ver, kimse çocuğunu büyüyünce eleştirmen olsun diye sevmez ki…
OYUNCU Nasıl yani?
GENÇ Ne bileyim ben, düşünsene… Aman da çocuğum büyüsün de eleştirmen olsun, kendi beceremediği her şeye bok atsın… Yerim ben onun kalem tutan ellerini…
OYUNCU Şükürler olsun ki memlekette eleştirmen yok… ama politikacı çok… Aman, onlar da beğenmezse küser giderler… Politikacı mı dedim ben…
GENÇ Evet… Dedin, ne olacak?
OYUNCU Politikacılarla ilgili müthiş bir fikrim var da ondan…
GENÇ Başımızı belaya sokma da…
OYUNCU Merak etme… Başımız onların yüzünden yeterince belada zaten…
GENÇ Filmde bir de politikacı olacak öyle mi?
OYUNCU Ama bu senin bildiğin politikacılardan değil… Bu Politik - Acı…
GENÇ (Islık çalar…) İronik bir şey…
OYUNCU Politikacıyı bekleyen bir kalabalık ve büyük bir uğultu…
GENÇ (Kalabalık taklidi yapar.)
OYUNCU Bir de yalaka yazalım… (Parmağını şıklatır, ve Uykucu yalaka olur.)
UYKUCU (zıplaya zıplaya) Ya ya ya şa şa şa… (ikisi arasında kalabalık politikacı oyunu)
GENÇ Makinalar yağa, uygarlıklar insan ölüsüne ihtiyaç duyar… İşini insan ölüsüyle görmemiş hiçbir uygarlık yoktur insanlık tarihinde…
UYKUCU (yalaka) Yaşa varol!
GENÇ Ekonomiler bozulmaya başlayınca yavaş yavaş, elbette kaçınılmaz olur savaş… Seni kaynaklar, yeni topraklar gerek bize… Kazanacağız hepsini düşmanı getirince dize…
UYKUCU (yalaka) Yaşa varol!
GENÇ Gazetelere manşet gerek sekiz sütunluk!
UYKUCU Oniki sütünluk! Oniki sütünluk!
GENÇ Oniki sütunluk! Enflasyon, pahalılık, yoksuluk yerine, yurt, ulus, yiğitlik türküleri dolansın dilinizde, serenadlar döktüreceğinize sevgilinize…
UYKUCU (yalaka) Yaşa varol! (Kendi kendini susturur.)
GENÇ Makinalar yağa, uygarlıklar insan ölüsüne ihtiyaç duyar… İşini insan ölüsüyle görmemiş hiçbir uygarlık yoktur insanlık tarihinde…
OYUNCU Bir dakika, bir dakika! Yanlış yapım ben… Biri buna saçmaladığın söylemeli…
UYKUCU Saçmalıyorsun!
OYUNCU bunlar böyle diye diye ırkları yokettiler be… Başka… Başka bir türlü ele almalı… Bir kere kalabalık, yalaka malaka istemiyorum… Kalabalık ve yalaka yok…
UYKUCU (Uyumaya döner.)
GENÇ kalabalık ve yalaka olmazsa adam kime anlatacak?
OYUNCU Oda doğru yahu… Peki, kalabalık ve yalaka var… Ama işler öyle eskisi gibi değil… Politikacı girer…
GENÇ (Sırıtarak girer.)
UYKUCU (Sosyetik biçimde alkışlar.)
OYUNCU Bunlar koltuksuz yapamaz… Yalaka koltuk olsun…
UYKUCU (Koltuk olur, Polukutacı üstüne oturur…)
OYUNCU Bir de kikirik bir sekreter yazalım…
UYKUCU (Kikirik sekreter gülümsemesi…)
OYUNCU Politikacı öksürerek konuşmaya başlar…
GENÇ Makinalar yağa… (Uykucunun kıçını avuçlar.)
UYKUCU (Kızar.) Ööööö…
GENÇ Uygarlıklar insan ölüsüne ihtiyaç duyar… (Ateş eder gibi yapar, Uykucu ölür ve Politikacı kıçüstü oturur. Sonra tekrar düzelir.) İşini insan ölüsüyle görmemiş hiçbir uygarlık yoktur insanlık tarihinde… Ekonomiler bozulmaya başlayınca yavaş yavaş elbette kaçınılmaz olur savaş… (Uykucu kıpraşır.) Yavaş, yavaş! Yeni kaynaklar, yeni topraklar gerek bize, kazanacağız hepsini, düşmanı getirince dize… (Uykucu’nun Yumruk şeklindeki elleri sallanmaya başlar.)
OYUNCU (Uykucu’nun el sallaması yavaşlar ve Oyuncu aynı tempoda alkış tutar… Ekranda kızılderili filmi başlar… Film sırasında herkes normal halini alacak…)
BİR IRKIN YİTİŞİÇOCUKYaşarken mutlu bir barışı yurdumuzdaBir sabah uyandık yabancı bir sesleKorku doluydu gözlerimizYüzü kara kıllı beyaz derili adamAteşliyordu ucu dumanlı çubuğuÖğrendik ki sonundaİlkel topraklarımıza gelenUygarlığın ateşiymişİnsan kanıyla tutuşanTanıdık ölümcül silahlarını uygarlığınUygarlık mermi atmak demekmişYay tutan ellereUygarlık topları ateşlemek demekmişMızraklara karşıUygarlık kanla boyamak demekmişNehirleri çadırlarıYok olur bir ırkın insanlarıYok olur mutlu barış yurdumuzdaVe imzalar atılır bildirilere mürekkepleKan yerineVe ahkâmlar kesilir büyük binalardaİnsanlık üstüneVe tarihYanılmaz yargıcı insanlığınYazarsa yitişini ırkımın mürekkepleKan yerineYitip gider karanlığındaBarış düşleriYok olur mutlu barış yurdumuzda
Savaşta ölen inanların görüntülerinin önünen Genç ve Oyuncu sahnenin öteki tarafına geçerler.
OYUNCU Daldın yine…
GENÇ Ha?
OYUNCU Daldın diyorum… Neyin var?
GENÇ Salı günü bir tankı tahrip ettim… Sonra tüten yıkıntının yanından geçtim… Tankın kapağınan başaşağı bir gövde sarkıyordu… Ayakları kapağa sıkışmış dizlerine kadar yanmıştı… Mühtiş acı çekiyordu ama onu kurtarmaya olanak yoktu… Onu öldürdüm… Bir hayvan gibi… Bak… Miğferinin içinden çıktı… Karısının resmi olmalı… Arkasında bir yazı var…
OYUNCU Eğer tanrı varsa seni bana sağlıklı ve hemen geri gönderir… Senin gibi insanları seven ve sayan biri…….
GENÇ Senin gibi insanları seven ve sayan biri… kimseye haksızlık etmeyen… karısını ve çocuklarını even, sayan biri… daima tanrının koruyuculuğu altında olacaktır… Annemin duaları gibi… Sevgilimin duaları gibi… Hani biz kahraman olacaktık… Kahraman… Katili olduğu tankçı için ağlayan bir kahraman…
OYUNCU Sen katil değilsin…
GENÇ Bir sigara versene…
OYUNCU Al…
GENÇ Çakmağı yakar… (İki el silah sesi…)
Genç Kız ve Metres belirir… Bir yerlerde de Aktris…
YETERAKTRİSYıkılır gider bir genç kızın düşleriİsteği bir yuva biraz sevgiSevgilim dön artık geriKime atılır kurşunlarKimle savaşır sevenler bilinmezYeter yeter artık yeterSavaşa giden ölür belkiYa kalanlarYa kalanlarYa kalanlar
PERDE
Savaştaki kadınların ekrandaki görüntülerine üç kadın kahraman eklenir…YA KALANLARKADINLARSavaş için yaşanırBarış için ölünürYitip gider yiğitlerLanetli kurşunlarlaHer gün binlerce ölüBinlerce dul kadın dahaYitmesinYitmesinYiğitlerYitenler yeterYeter
OYUNCU Buna benzer bir öyküyü yaşlı bir aktör anlatmıştı. Küçük bir sahil kasabasının kadınları belli zamanlarda ellerinde fenerleriyle denize bakan bir tepede denizde ölenler için ağıtlar yakar, denizle savaşanların geri dönmeleri için dualar ederlermiş. Bizim aylardır sürdürdüğümüz bu anlamsız savaşın yanında denizle savaşmak ne yaman bir duygudur kim bilir… Balık tutmak, kıtalar aşmak, çelimsiz bir tekneyle meydan okumak doğaya…
GENÇ Çok tuhaf, sen denizden sözedince sevgilim geldi aklıma. Şuramda bir şeylerin kıpırdadığını hissettim. Sana da olur mu…
OYUNCU Olmaz mı…
GENÇ Sevgilin aklına geldiğinde tam şuranda bir şeylerin kıpırdadığını hissedersin hani… Sevgilimi çok özledim… Uğruna ölmeyi göze aldığım toprakları falan değil, sadece onu. Sözümona biriktirdiğimiz bütün parayla deniz kenarında bir yere balayına gidecektik… Biliyor musun ben denizi hiç görmedim.
OYUNCU Bir oyun çıkışı kulis kapısında bir kız duruyordu. Elinde de bir buket çiçek, utana sıkıla yanıma geldi, çiçeği elime tutuşturdu, beni bir öptü… Sonra da uzaklaşıp gitti… Çiçeğin içinden bir kart çıktı… Oyunda benden ne kadar etkilendiğini yazmış… Bir de telefon numarasını.
GENÇ Ah, ah, ah…
OUNCU Aradan ne kadar geçti bilmiyorum, belki bir hafta, belki iki hafta… Nedendir bilmem, kızın beni öpmesi geldi aklıma. İşte o zaman senin dediğin şey oldu. Şuramda bir şeylerin kıpırdadığını hissettim. Ne zamandır hissetmediğim bir şeydi bu. Gülüp geçmem gerekirdi belki ama, beceremedim. Telefon ettim, evine gittim gece yarısı. Yattık. Müthiş olacağını düşünmüştüm… Değildi… İçimde bir şeyler kıpırdamıştı ya, müthiş olan oydu… Sonra onu tiyatroya aldım, ufak tefek de roller verdim… Aynı şeyi buraya gelmeden onu son kez gördüğümde de hissettim… Vedalaşırken… Şimdi yanımda olmasını ne çok isterdim bilemezsin…
GENÇ Baksana…
OYUNCU Hı?
GENÇ Sana hala teşekkür etmedim…
OYUNCU Teşekkür mü, neden?
GENÇ O gece hayatımı kurtardığın için…
OYUNCU Boş ver…
GENÇ Ama beni itip yere düşürmeseydin, elimde çakmakla öteki tarafı boylayacaktım…
OYUNCU Boş ver dedim ya…
GENÇ (Dans hatırlatması) Eee? Bu ağıt yakan yakan kadınlardan sonra ne oluyor?
OYUNCU Savaş tanrısı Mars hinoğluhin bir ifadeyle girer… Datdoradat daradaratdatdat! Üstelik bir hayli de şaşkındır…
GENÇ İronik bir durum… (Genç Mars olur.) Binlerce yıldır Olimpos’dan şu insanlara bakıyorum da… Şu kadarını söyleyeyim, acıyorum… kendi halime… Ben tanrısıyken bu işin, bilirken her inceliğini çırak bile olamam insanların yanında… O ne müthiş silahlar öyle, o ne büyük yatırımlar benim dalımda… Benim zamanımda bir savaş otuz kırk yıl sürer, bir avuç insan ölürdü koskoca kıtalar fethedilirken… Şimdi bir avuç toprak için kıtalar dolusu insan ölüyor… Hem benim zamanımda bu işin bir tadı tuzu vardı… Bilirdiniz savaştığınızı… Bilirdiniz geberttiğinizi, bilirdiniz kimdir yaralayan sizi… Artık yeter! Savaşmak gerek artık savaş için savaşla! Savaşmak gerek artık savaş için savaşla!
Şarkı Mars’ın solosu olarak başlar ancak diğer oyuncuların ve ekrandaki görüntülerin katılımıyla sürer.
KENTLERDE ÖLÜMKOROKahramanca ölüyorlarCephelerde tüm yiğitlerYa kalanlar bu kentlerdeYa ölenler sefalettenKazanç sıfır vergi sonsuzEkmek karne şeker yokturYaşam durdu tüm kentlerdeElektrik havagazıOtobüsler unutulduYaşam durdu tüm kentlerdeHani barış nerede zaferYeter artık artık yeterYaşam durdu tüm kentlerdeOcak tütmez hiçbir evdeKömür karne odun yokturYaşam durdu tüm kentlerdeHastaneler hasta doluTüm salgınlar öldürüyorYolun sonu artık ölümHani barış nerede zaferYeter artık artık yeterÖlüyoruz biz kentlerdeÖlüyoruz biz kentlerdeYeterYeterYeter
Ekranda bir film…
1. ASKER Dur!.. Silahını yere at! Ellerini başının üstüne koy. Yavaş… Yat! Yere yat! Genenin bu saati bizim tarafınızda ne işin var ha! Konuşsana!
OYUNCU Arkadaşın dişi ağrıyordu, ona yardım almak için sıhhiye çadırını ararken yolumu kaybettim. Sizin tarafa geçtiğimin farkında değilim.
1. ASKER Arkadaşının dişi mi ağrıyor? Tam adamına çattın ha! (ıslık)
OYUNCU Ne yapacaksınız bana!
1. ASKER Yat! Bir şey yapacak değilim, kaygılanma! Bu ıslık bir arkadaşımla aramızda dostça bir parola… Arkadaşım.. anlarsın ya.. iki nefes seninkinin bütün ağrınalrını dindirir.
OYUNCU Sağol.
1. ASKER Yat! (Elini bağlar.) Kusura bakma, bu da küçük bir önlem… Şimdi yavaşça dizlerinin üstüne kalk bakalım.
2. ASKER Kim bu?
1. ASKER Karşı taraftan!
2. ASKER Karşı taratan ha!
1. ASKER Evet.
2. ASKER İşte bu harika… (Gözünü bağlar.)
1. ASKER Neden?
2. ASKER Düşünsene, bunu komutana canlı olarak götürürsek müthiş bir ödül alırız ha… Kalk bakalım… (Üstünü arar.. Bir mızıka bulur…) Mızıka ha, çok güzel…
OYUNCU Bırak o mızıkayı…
2. ASKER Mızıka ha! (Dövmeye başlar.)
1. ASKER Bırak onu…
2. ASKER Ne demek bırak onu…
1. ASKER Onu geri göndereceğiz, tamam mı, kendi cephesine…
2. ASKER Geri göndermek mi!
1. ASKER Evet, hem sen ver bakalım şöyle esaslı bir sigaralık…
2. ASKER Sigaralık mı, ne diyorsun sen…
1. ASKER Arkadaşının dişi ağrıyormuş, bilirim diş ağrısını…
2. ASKER Sen şimdi bunu serbest mi bırakacaksın…
1. ASKER Evet…
2. ASKER Delirmişsin sen! Bak, bunu duyacak olurlarsa kimse kurtaramaz bizi anladın mı! Hem niçin öldürmeye geldiğimiz birini avcumuzun içindeyken serbest bırakacakmışız ki…
1. ASKER Bak, ben buraya kimseyi öldürmeye gelmedim tamam mı… Hem bu anlamsızlığın zavallı figüranları olan biz birilerini öldürerek ne elde edebiliriz ki ha!.. Bakın ne diyorum, şu anlamsız savaş bittiğinde görüşsek ha… Kafaları çekeriz bir meyhanede… Sonra da zil zurna dökülürüz sokaklara. Barış türküleri, aşk şarkıları söyleriz sesimiz kısılıncaya kadar… Sonra da gidip işeriz adımıza dikilecek adsız yiğitler anıtının altına…
(İki el ateş sesi. Askerler ölür, Genç’le Uykucu girer… Genç Oyuncu’yu çözerken Uykucu askerleri soymaya başlar…)
OYUNCU Niçin yaptınız bunu? Niçin yaptınız bunu!
UYKUCU Karşı taraftandı onlar… Hem seni esir almışlardı…
OYUNCU Dişinin ağrıdığını söyledim onlara… Bana bunu verdiler, senin için… Bak uyuşturucu… (Uykucu sigarayı alır.)
UYKUCU Bana bak, savaşta düşmandan dost olmaz insana… Düşmana güvenmek ne kadar aptalca bir şey…
OYUNCU Acı içinde tanrıya yalvarırken böyle demiyordun ama. Onlar senin için bunu yapsınlar, sen de karşılığında…
UYKUCU Bana bak! Artık yeter, burada film çekmiyoruz anladın mı artist bey! Hem bu heriflerin benim için yaptığını bilsem bile onları yine de gebertirdim anlıyor musun, gebertirdim…
OYUNCU Gebertirdin ha!
UYKUCU Gebertirdim!
OYUNCU Gebertirdin ha! Gebertirdin ha! Gebertirdin ha! (Ateş eder film biter, Oyuncu köşede sayıklamaktadır.) Gebertirdin ha! Gebertirdin ha! (Uykucu yaklaşır. Uyandırır.)
UYKUCU Hey, uyan…
OYUNCU Ha… Sen!
UYKUCU Başka birini mi bekliyordun?
OYUNCU Dişinin ağrısı nasıl?
UYKUCU İnanmayacaksın ama arkadaşın biri bir sigaralık sardı, hiç bir şeyim kalmadı… (Karanlık… Silah sesleri.)
RADYO Konuyla ilgili bir açıklama yapan savaş bakanı ateşkes görüşmelerine başlanmasının düşünüldüğünü söyledi…
SESDüşünce hızıyla gelir ölümDüşünce hızıyla lanetli kurşunlarNe kaldı düşünecekDüşünmeyin atın imzaları barışaYitmesin yiğitlerYitenler yeter…
RADYO Sırada bir son dakika gelişmesi var. Savaş bakanlığından yapılan açıklamaya göre ateşkes anlaşması imzalandı…
Savaş dönüşü Aktris, Metres ve Kız sahne üzerine yerleşmişlerdir, Şarkının bir yerinde tabut ve kürsüyle birlikte Uykucu ve Genç de katılır aralarına…
BARIŞA ŞANS VERİNKOROBuruk bir sevinçtir artık barışDüşünce hızıyla gelen ölümün ardındanYitip gitti bir can dahaYitip gitti savaş sonrası düşleriyleBarışa şans verinBarış içinde yaşarkenKüçücük tek bir şans verilseydi barışaAğlamazdı analarYitip giden binlerce yiğidin ardındanBarışa şans verinBarış içinde yaşarken
Şarkının sonunda Genç kürsüye çıkar ve konuşma yapar…
GENÇ Savaş bitiverdi… Birkaç kişinin uzlaşmasıyla… Peki niçin öldü o kadar insan… Niçin öldürdüm ben tankın kapağında inleyen zavallı askeri… Savaş sonrası düşleri ha… Sen ve ben biz olacağız… Çocuklarımız olacak ve ben onları silah fabrikasından kazandığım para ile büyüteceğim. Sonra da kendi ellerimle yaptığım silahlarla ölüme göndereceğim onları… Gönderirken de yiğitçe dövüşmesini isteyeceğim ondan… Yok artık, savaş sonrası düşleri falan yok benim için… Bütün geçmişim, her şeyim, ben falan kalmadı… Ölmekle öldürmenin dışında hiçbir şeyin önemi yoktu orada… Benim olduğum yerde olmalıydınız… O zaman görebilirdiniz sahip olduğunuz gücü gözlerinizle… Ya da onun yerinde olmalıdınız… Küçücük bir şans verebilseydik barışa… Bir minicik sevda bırakabilseydik yüreklerde savaşı yitirsek bile bizim olurdu barış… Çok cana maloldu… Ama barışı mağlup etmeyi başardık… Çok ironik bir şey… (Kararır.)KORORenkli bir dünya aldatmacası sahneRenkli ve yalan bir dünyadır gösteri işiKendince kuralları olan tatlı rûyaVe en önemli kuralıdır işin perde açmakVe sürdürmek gösteriyi sonuna kadarKüçücük bir sahnede dünya kurulurNasıl susarlar söyleyecek sözleri olanlarNasıl susulur tüm dünya sahneykenYıkılmış sahnede oynanır oyunYeter ki açılsın perde seyirciyeSözler söylenir gösteri sürer yine…
 

ÖZETBLOG Tüm Hakları Saklıdır © Dizayn by ZaZa