An Introduction To Linguistic Theory And Language Acquisition kitap özeti

Günümüzde yabancı dil öğretimi, çocukların dil gelişiminde meydana gelen bazı psikolojik ve sosyolojik olaylar göz önünde bulundurulamadan ortaya atılmış olan teori ve bu teorilerden yola çıkılarak oluşturulmuş metotlar üzerine dayandırılmıştır. Dilbiliminde, doğuştan gelen özelliklere olan eğilim ve bundan doğan anlayışla birlikte dilin birey tarafından öğrenildiği değil edinildiği vurgulanmaktadır. Bu da yabancı dil eğitimi verirken bizlere bazı ipuçları sunmaktadır. Dolayısıyla, dilin diğer beceriler gibi öğrenilmediği, insanda varolan içgüdüsel mekanizmalar vasıtasiyle edinildiği gerçeği bilimadamlarının dikkatini dil edinimi ve bu edinimdeki zihinsel ve psikolojik olaylara çekmiştir. Bu anlayışla birlikte dil gelişimi insanların zeka ile ilgili daha çok şey keşfetmelerini sağlayacak ve eğitimde bu bulgular değerlendirildiğinde daha sağlıklı ve gerçekçi eğitim verileceği kaçınılmaz hale gelecektir.
Dilbilimi ve dil edinimi konularına genel bir giriş olarak ele alınabilecek olan bu kitap üretimsel dil bilgisi alanında dizin ve anlam bilimi temel ilkeleri çerçevesinde incelemektedir. Aynı zamanda da bu ilkeleri çocuk dilindeki gelişime uyarlamaktadır. Sunulan bilgiler arasında çocukların dili sadece etrafındakileri taklit ederek öğrenmedikleri daha çok doğuştan sahip oldukları dil bilgisi ışığında dışarıdan gelen dilsel mesajları analiz ederek ana dillerini edindikleri belirtilmiştir. Ayrıca, yaygın bir düşünce olarak hata düzeltmenin dil ediniminde önemli bir fonksiyon olduğu düşünülmektedir. Halbuki anne-babanın çocuklarının dilsel hatalarını düzeltmedikleri gözlenmektedir. Bu ve bunun gibi yanlış yönelimler dil eğitimimizdeki başarısızlıkların temelini oluşturmaktadır.
Dilbilimi ile ilgili hiç bir bilginin olmadığı düşünüldüğünde Evrensel Grameri tanıtıcı bir fonksiyonu ile birlikte bunun dil ediniminin nasıl meydana geldiğini açıklayıcı bir tarzda yazılmıştır. Tamamen iki araştırmacı dil bilimcisinin gözlemsel ve deneysel çalışmalarından ve bu çalışmalardan elde ettikleri sonuçlardan yararlanılarak okuyuculara sunulmuştur. Elde edilen verilerle psikoloji ve teoriyi birleştiren ve aynı zamanda da yapılan deneyleri açık bir dille açıklayan ve araştırmacılara kaynak olabilecek bir kitaptır. Daima bilim adamlarını şaşırtan çocukların nasıl dil edindikleri sorusuna iyi bir yaklaşımda bulunmaktadır.
Dil edinimi ile ilgili bu gerçekleri gözler önüne seren bu bilimsel eser eğitim kurumları, yabancı dil eğitim merkezleri, dil eğitimi ile ilgilenen akademisyenler, öğretmenler ve eğitim metotları ile uğraşan kişiler için çok faydalı bir kitaptır. Kitabın daha iyi anlaşılması için Evrensel Gramer, dil edinim teorisi, psikolojideki öğrenme teorileri, çocuktaki zeka gelişimi, dil öğretim metotları ve özellikle dil edinimini temel olarak kabul eden doğal yaklaşım konusu hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir.
Evrensel Gramer konusu ortaya atıldığı günden bu yana dil edinimi konusunda yapılan çalışmalara epey katkıda bulunmuştur. Bilimadamları daha önceleri dillerin birbirinden tamamı ile imiş gibi düşünürlerken bu kavramın ortaya atılması ile diller arasında temelde ortak bazı konuların olduğu gerçeği gün ışığına çıkmıştır. Bu da dolayısıyle dilbilimcilerin ve uygulamalı dil bilimcilerin dil öğretim metotlarını ve dil edinim ilkelerini tekrar gözden geçirmeye davet etmiştir.
Dil edinimindeki temel prensipler, Evrensel Gramer ve edinimle ilgili diğer unsurlar gözden geçirildiğinde bütün bunların dil öğretiminde daha değişik ve daha etkileşimli bir yaklaşıma geçilmesini öngörmektedir.
Burada en fazla bilinmesi gereken nokta da dilin ya da yabancı dilin öğretilirken diğer derslerden farklı değerlendirilmesi gerektiğidir. Edinim teorisyenlerinin bulguları dil ile ilgili merkezin beyinde diğer konu ve beceriler ile ilgili merkezlerden farklılık göstermesidir. Bu da müfredatlarımızı ve metodlarımızı yeniden gözden geçirerek daha uygun metodlar ve müfredatlar oluşturmamız gerektiği konusunu ortaya atmaktadır.
Bütün bu özellikleri ışığında bu kitap çağımıza uygun bir eğitim anlayışının oluşturulmasına katkıda bulunacaktır. Bu katkılarından dolayı kitabın dil eğitimi ile uğraşan herkes tarafından incelenmesi tavsiye edilmektedir. Özellikle yabancı dil eğitimi konusunda yüksek lisans ya da doktora çalışması yapan kişiler bu konuya daha fazla bir yoğunluk vermelidirler. Bu yöneliş daha çağdaş bir dil eğitimi ortaya koymak için ihtiyaç duyulan bir konudur.
 

ÖZETBLOG Tüm Hakları Saklıdır © Dizayn by ZaZa